Görsel sanatlarda değerlendirme.
Görsel sanatlarda sanatçının değerlendirilmesi ülkemizde olduğu gibi, müzayedelerde satılan işlerin gördüğü talep ile olmaz. Çünkü müzayedeler dünya sanat ortamında bilinmeyen sözde expertizlerin değerlendirmeleri ile yol almaya çalışırken, ülkemizin sanat piyasasının ve sanat tarihinin de çarpık yapılanmasına neden oluyorlar. Çünkü sanat tarihimize örneğin bir Kenan Evren girmeyecektir. Bir zamanlar Türkiye'de en pahalı resimleri sattığı halde sanat piyasasında Kenan Evren'in lafı bile olmaz. Aynı durum müzayedelerde pahalı işleri satılan bazı sanatçılar için de geçerli olabilir. Yani sanatçının yaptığı eserlerinin değeri, o sanatçının lokal sanata veya küresel sanata ne kazandırdığı ile ilgili olmalıdır. Yani bir yeniliğe, sanatta çeşitli yeniliklere imza atmış olmalıdır.
Bugün güzel sanatlar fakültelerinden bir çok öğrenci mezun oluyor ve bu mezunların hemen sanat piyasasında yer alma çabalarına tanık oluyoruz. Elbette genç sanatçılar desteklenmelidir fakat hemen büyük paralar karşılığında sanat eseri satabilmek için uğraşmanın genç sanatçılara bir şey kazandırmayacağı da bilinmelidir. Çünkü bir sanat adayının gerçek bir sanatçı olabilmesi için çok uzun zaman harcaması gerekmektedir. Fakat ülkemizde bir bakıyoruz, dün okuldan mezun olmuş ve bugün bir yabancı sanatçıdan adam akıllı esinlenerek veya kopyaya varacak şekilde çalışarak, sanat piyasasında tutunmaya çalışan bazıları, birilerinin de desteği ile yol alırken, ülkemizin sanat geleceği de tehlikeye atılmış oluyor.
Bir zamanlar Dali'nin söylemiş olduğu bir laf var, "bir sanatçı 8 yılda yetişmez, uzun yıllarını vermelidir sanatına" diye. Aslında çok doğru. Sanatçının yaptığı sanatını belli bir temele oturtması için, çok çalışması, araştırmalar yapması ve düşünmesi gerekir. Ortaya özgün kendine ait bir şey koyması için sanatçının, ülkemizde söylenen bir laf gibi 'Kırk fırın ekmek yemesi gerekmektedir'. Yoksa Evren örneği gibi, titrini, parasını, çevresini kullanarak sanatta bir yere varmak isteyen kafadakiler, ömürlerinin sonuna kadar sanat tarihine kalıcı bir şey üretemezler. Nitekim sanat fakültelerinden mezun olanların büyük yüzdesinin bir müddet sonra sanat ile uğraşmayı profesyonellik seviyesinden ayırdıkları gibi.
Yani X müzayedenin uyguladığı fiyat politikası ile iyi sanatçı olunamıyor. Mutlaka sanatçının lokal veya global sanata bir yenilik getirmiş olması veya sanat ortamında bir farklılık ile göze çarpması gerekmektedir. Ancak böyle gerçek bir sanatçı olunur. Yoksa günümüz kapitalist sanat sisteminde olduğu gibi reklam yaparak ünlü olan sanatçılar da var ve bunların ne kadar sanat yaptıkları da bir soru 9olarak sürekli karşımıza çıkacaktır. Örneğin Damien Hist görsel sanatlardan 700 milyon dolar para kazandı fakat hala görsel sanatlar tarihinde çok önemli bir sanatçı olarak anılmıyor. Onun şansı Saatchi galerisinin arkasında olmasından geliyor. Ülkemizdeki para babası zenginlerden hani sanata meraklı olanlar gerçekten global sanat dünyasında ses getirebilecek bizden sanatçıları dünya sanat platformuna taşıyabilirler. Nasıl mı? Önce hak edecek sanatçıyı tespit eder sonra da gereken yapılırsa neden olmasın. Yoksa bugün olduğu gibi derme çatma bir sanat piyasası ile sittin sene Türk görsel sanatları bir yıldız çıkaramayacaktır.