Mihriban Yılmaz, bugün ülkemizde yatırım yapılması gereken sanatçılarımızdan birisi. Fakat Mihriban gibi başka isimler de olabilir ve bunları iyi bir araştırmayla saptayabilecek olan yeni yatırımcılar, eskilerin düştüğü yanlışlara düşmeden sanatta geleceğe yatırım yapmış olurlar...
SANAT YATIRIMCISINI KORUMAK...
MüzayedeKritik(özel)-
Öteden beri duyarız; borsada parasını sıfırlayanlar, manipülasyon iddiaları vs. Ve borsada batarak intihara kadar sürüklenen yatırımcılar... Bununla ilgili bazı Hollywood filmleri bile izledik ve manipülasyon sonucu Amerika'da bir çok borsacının da suçlanarak caza aldığına tanık olduk. Borsa yatırımları tüm dünyada belli riskler taşıdığı için, bugün bir çok borsacı da, sanat piyasasına yönelmekte... Sanat eserlerinin borsadaki hisse senetleri gibi batmadığını bilen bu yatırımcılar, sanat yatırımında akıllı davranmanın her zaman büyük getirisi olduğunu çözdüler ve bugün ülkemizde de olduğu gibi tüm dünyada sanata yatırım konusu, en az riskli yatırım olarak büyümektedir...
Ülkemizde pandemi ile birlikte sayıları giderek artan canlı müzayede kuruluşlarıyla birlikte, yeni kuşak koleksiyoncular da artmaya başladı. Müzayede kuruluşlarının özendirmesi ile bir takım isimlere yatırım yaptırılanların, nedense neye ve kime neden yatırım yaptığını düşünmediğine tanık oluyoruz... Yani birileri söyledi diye bir sanat eseri veya sanatçı tavan yapmaz ki... Sanatta tavan yapabilmenin yolu, o sanatçının geçmişi ve bulunduğu döneme kadar neler yapmış olduğunu ortaya koymuş olmasından geçer... Nerelere girebildiği ve nerelerde sergiler yaptığı ve de herhangi bir prestij müze ile olan sanatsal etkinliği, bağı, hangi literatürlere girdiği önemlidir... Sanatında özgün olduğunu kanıtlayacak verilerin, aynı zamanda prestij bir sanat yazarı, yorumcusu ve uzmanı tarafından da onaylanmış olması gerekmektedir...
Sanatçımın bu tür dayanakları yok ve birileri "bu iyidir... Bakın kompozisyonu, renkleri çok güzel ve bu sanatçının bu eserine şu parayı istiyoruz, alın yatırım olsun!" dedikleri için o sanatçı değerli olamaz... Ancak yukarıdaki kriterlere uyuyorsa bir sanatçı, sanatının değerlendirilmesinde tavan yapar...
Şimdi yeni kuşak sanat yatırımcısının elinde internet var ve internetten çok kapsamlı araştırma yapabilir ve hangi sanatçının ne derece önemli olduğunu tespit eder, ona göre yatırımını yapar ve kazanır... Koleksiyoner eğer ki biraz uzun zamana göre yatırımını yaparsa, mutlaka borsadan, emlaktan, altından da çok çok fazla kazanç sağlayabilir...
Buradan müzayede firmalarına bir tavsiyemiz var; satacağınız eserleri ve sanatçıları iyi değerlendirin çünkü gelecekte bu konu sizi sevindirebilir veya üzer... Doğruya yatırım yaptıran müzayedenin ömrü daha fazla olur ve müşteri kalitesi de giderek yükselir...
SANAT MÜZAYEDECİLİĞİNİ UCUZLATAN UYGULAMALAR
Covid 19 krizi ile sayıları hayli artan sanat müzayede firmaları, işin cılkını çıkarmaya başladılar. Elbette müzauede firmalarının hepsi böyle değil. Müzayedeciliği ucuzlatan uygulamalar gösteren firmalar öncelikle, sayfalarını doldurmak için harcı alem ve kopya işlerden kaçınmak durumundadırlar. Çünkü bu konuda şaibeler giderek artıyor ve müzayede alıcısı da neye hangi düşünceyle yatırım yaptığını anlayamıyor. Burada şunu belirtmek isterim ki, eğer müzayededen resim alan bir kişi gerçek koleksiyoner değilse sorun yok. Fakat eğer ki gerçek bir koleksiyoner veya sanata yatırım yaptığını düşünen bir beyinse, çok dikkatli olmak durumundadır. Çünkü, prim yapan genç sanatçıların bile kopyalarını yapmaya çalışan kasaba kurnazları bazı sözde ressam tipler, müzayedelere dijital ortamda çoğalttıkları ve üzerinden boyayla geçtikleri taklit resimleri ucuz bir fiyatla vererek, çıkar sağlamaya çalışıyorlar. Bazı müzayede firmaları da poster değeri bile taşımayan bu taklitleri müzayedelerine koyarak, yaptıkları işi ucuzlatma yolunu seçiyorlar. Fakat prestij ile hareket eden müzayedelerde bu durumlara fazla rastlamıyorsunuz ve bu yüzden de günümüzde, prestij olarak bilinen müzayedelerin sayısı 3 ü 5i geçemiyor...
Genç kuşak ressamlar arasında özgün çalışmaları ile prim yapmış olan Güzel Bakır, yaptığı bir paylaşımda, "Taklitler asıllarını yaşatır" diye, bilinen ünlü bir sözü gündeme taşıdı.
GÜZEL BAKIR ULUSLARARASI DEĞERDE GENÇ BİR YETENEK.
TÜRKİYE SANAT PİYASASINDA PİYASA YANILTMALARI.
Müzayede Kritik- (gerçek eleştiri)
Aslında başlığa bakarak sadece ülkemiz sanat piyasasını eleştirmek de yanlıştır. Çünkü dünya sanat piyasalarında da yanıltıcı değerlendirmeler ile, sanat yatırımcılarının kafası karıştırılabiliyor. Sanatsal açıdan değeri olmayan ve ne bir mesaj ne de felsefi bir anlam içermeyen çalışmaların, yüzbinlerce dolara pazarlandığına tanık oluyoruz. Peki sonra ne oluyor? Yüzbinlerce dolara pazarlanan örneğin 90 doğumlu çok genç bir sanatçıya yatırım yapanlar acaba gelecekten ne bekliyorlar ki? Gelecekte büyük paralar yatırdıkları koleksiyonlarının düşündükleri gibi çıkmadığını gördükleri zaman ne yapacaklar. Yakın bir geçmişte Londra'da Sothebys müzayedesine sokulan bazı bizim sanatçılara hatırı sayılır değerler konuldu ve nedense yine Türkiye'den giden galerilerin kendi sanatçılarına yatırım yaparak, satıldı algısı yarattıkları şaibesi ayyuka çıktı. Bir sanat yazarımızın o günlerde yazdıkları ilginçti. Müzayede salonuna tek bir İngiliz'in girdiğini ve bakıp çıktığını yazmıştı...
Sonralarda Dubai'de ve yine Londra'da müzayedelerde gözüken ve 40 bin dolarlara eser sattıkları reklam edilen isimler şimdi nerede? Bu bir başka algı yaratma oyununu da aklımıza getiriyor; tanınmış bazı müzelere bağış yaparak, tavsiye ettikleri sanatçının çalışmasını veren bazıları, hiç bir zaman müzede sergilenmemek koşuluyla eseri veriyorlar ve müze eserin kaydını gerçekleştirdikten sonra depoya kaldırıyor. Bu durumda sanatçının eseri müzeye kabul edilmiş olmuyor. Bu durumlardan müze bağış elde ediyor ve ola ki eseri hediye edilen sanatçı günün birinde ünlenirse, müzeye gelir için o eser satılabiliyor. Bu tür oyunlar sanat piyasasında algı yaratmanın bazı yolları. Bu arada görsel sanatlar piyasasında kara para aklama konusu da konuşuluyor. Bizim ülkemizde bu durum var mı henüz bu konuda bir söylenti yok.
Neyse gelelim asıl konuya; resim piyasamızdaki geçmişe baktığımız zaman, etap etap bir çok yanlışlıkların yapıldığını görüyoruz. Bu yanlışlar nedeniyle de hem sanatçılar mağdur oluyor hem de sanata yatırım yaptıklarını düşünenler. Şöyle ki, geçmişte piyasada isimleri anılan ve baş yapıtlar üretiyor diye bahsedilen isimler şimdi nerede? Peki şimdilerde gündemde olan baş yapıtçılar yarınlarda nerede olacaklar? İşte bu sorunun yanıtı belli değil bu yüzden bugünden kime neden ve nasıl yatırım yapacağınızı iyi düşünerek yatırımınız yapın ve bazı müzayedelerin yaratmaya çalıştığı algılara kanmayın! Şunu iyi bilmek gerekiyor ki, bugün yok satan bazı isimler, yarınlarda yok olabilecekler, bizden söylemesi.
MÜZAYEDELER DEKORATİF AĞIRLIKLI.
MüzayedeKritik-(özel)-
Müzayedelerin sayıları arttıkça, aralarındaki fark ortaya çıkıyor. Bazı müzayedeler her buldukları eseri satışa koyarken, bazı müzayedeler de geleceğe ışık veren genç yetenekleri keşfetmenin peşinde. Genelde dekoratif eserlerin fiyat olarak yükseltildiği, sanatsal değeri olan eserlerin daha düşük fiyatlarla pazarlanmaya çalışıldığı dikkat çekiyor. Böyle olunca da müzayede satışları giderek geriliyor. Çünkü bu şekilde müzayedeler güvenilirliği sarsabiliyor.
Müzayede piyasasına baktığımız zaman Artam, Soyak, Ares, Sancak, Artget, Ervart, Niş, Artpoint, Anatolia, Antika ve Sanat ilk akla gelenler.
İkinci müzayedesini sezonun başlamasıyla açan Soyak Müzayede, satışa sunduğu eser kombinasyonu ile, bu işe çok ciddi anlamda girdiğini ortaya koymaktadır. Müzayedelerde genelde sanatçı eserlerinde bir düşüş sergilenirken, Soyak müzayedenin eserlerini pazarladığı sanatçıların koleksiyonerleri ile iyi bağlar kurduğu gözleniyor ki bu da yapması gerekeni yaptığının bir kanıtı olarak yansıyor.
Müzayede kuruluşu pazarladığı sanatçıya sadece kendi cebine koyacağı komisyon parası olarak bakınca, hem sanatçıya, sanata ve hem de kendi kuruluşunun geleceğine zarar vermiş oluyor. Bu açıdan gözlediğimiz müzayede kuruluşları arasında büyük prestije sahip olan Artam müzayedenin de son zamanlardaki politikası aynı açıdan onaylanacak gibi değil.
Sanatta olduğu gibi sanatın değerlendirilmesi açısından da eleştiri müessesesi önemlidir. Müzayede Kritik bu anlamda hayata geçirilmiş ve sanata yatırım gözüyle bakanlar için sağlam bir kaynak olarak yaşamını sürdürecektir.
SANAT ESERİ SANATÇISININ REKLAM EDİLMESİ İLE DEĞİL, YAPTIĞI SANATIN ÖNEMİNİN ANLATILMASIYLA DEĞERLENDİRİLİR.
Müzayedelerin kaçırdıkları bir konu var bu da yeni kuşak koleksiyoncuların ilgilerinin ne olduğu ile ilgili. Eski kuşak koleksiyoncu, sanat yatırımcısı adı altında sanat piyasasında gündem yaratanlardan oluşuyordu ve genelde bu tip toplayıcılar, çok sayıda aldıkları sanat eserlerini depolayarak, geleceğe hazırlık içindeydiler. Fakat rastgele topladıkları eserlerin günümüzde pek de bir değere ulaşamadığını gördüklerinde ise, yanıldıklarını veya yanıltıldıklarını anlayarak, çoğu piyasadan çekildi. Şimdilerde sanat koleksiyonculuğuna yönelen yeni kuşak koleksiyoncular ve sanat eserini sanatçısını inceleyerek alan sanat yatırımcıları gelecekte geçmiştekiler gibi yanılmayacaklarını göreceklerdir. Çünkü müzayedelerde sözde müzayede piyasasının düşük gösterilmeye çalışıldığı bazı isimlerin, gerçek piyasalarının yüksek oluşu müzayedelerin bir yanılgı ve yanlış içinde olduklarını da gözler önüne sermektedir. Öncelikle müzayede kuruluşlarının şunu öğrenmesi gerekiyor; sizler sanatçıların eserleri ile ayakta durmak zorundasınız ve sanatçıya bu şekilde oyunlarla zarar verdiğiniz müddetçe, müzayede piyasası diye bir şey kalmaz ve giderek silinirsiniz. Çünkü sizin bir sanat eserine biçtiğiniz fiyat, sanattan biraz anlayan için bir hiç konumundadır ve bu yanılgıdan bir an önce kurtulmalısınız. Bırakın ucuz eser satma çabasını ve eserleri değeri neyse ona göre pazarlayın, isteyen alsın isteyen de almasın. Bu uyguladığınız şekilde sizlerden eser alanların yüzde 90'ı alıp satmak için uğraşı veriyor. Oysa sizin gerçek sanat sever ve sanat koleksiyoncusuna eser satma uğraşınız olmalıdır.
Müzayede kritik olarak tavsiyeler vermeyi sürdüreceğiz ister dinlersiniz isterseniz de dinlemez kafanıza göre gidersiniz. Şunu bilin ki ülkemiz sanatı sizlerin bu şekilde yanlış çabalarınız ile bir yere gelemez. Anca günü kurtarır ve geleceğe de tükenerek gidersiniz.
Ne mi yapmalısınız, pazarladığınız eserlerin albenisine göre değil, sanat değerine odaklanmalısınız. Öncelikle sanata ve sanatçıya önem vermenin kendi çıkarınız için vazgeçilmez olduğunu anlamalısınız. Sanatçının haberi olmadan şaibeli gözüken ikinci el eserleri müzayedenize koymamalısınız. Çünkü çalıntı, dolandırılmış, sahte eserlerin bazı müzayedelerde gözüktüğü şaibelerine kulak tıkamamalısınız. Çünkü telif hakkına sahip olan sanat eserlerinin sahtesini, çalıntı olanını almak ta satmakta kanunlara göre suçtur.
GÖRSEL SANATLAR DEĞERLENDİRME PLATFORMU
Müzayede Kritik sitemiz, kar amacı gütmeyen, görsel sanatlarımızda eksik olan eleştiri müessesesini faaliyete geçirerek, günden güne sayıları çoğalan fakat sorumsuzluk göstergeleri kabarık olan, sanat eserleri alıp satanlar ile ilgili bir platformdur.
Sitemizde sanat piyasası ile ilgili olması gerekenler, sanatçılara karşı yapılan etik veya etik olmayan uygulamalar, piyasada dönen dolaplar ve sanat piyasasının düzgün oluşması için yapılacaklar gündeme getirilecektir. Sitemiz sanatta önem kazanmış isimleri danışman olarak değerlendirirken, görsel sanatlarda geleceğe dair eleştirileri olan eleştirmenlerimizin yazılarını da değerlendirecektir. Bu arada izleyicilerimizden gelecek olan tavsiyeler ve eleştiriler ile ilgili de değerlendirmelere gideceğiz.